Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan, kendisini Müslümanların lideri olarak tanıtmak ve iç siyasi hedeflere ulaşmak için İsrail ile Hamas arasındaki tırmanıştan yararlanıyor. Ancak Erdoğan'ın İsrail'e defalarca saldırmasına rağmen, ülkesi Yahudi devletiyle ilişkileri normalleştirmek için büyük çaba gösteriyor.
Pek çok dünya liderinin ve hükümet başkanının İsrail ile Hamas arasında devam eden tırmanışa tepki konusunda diplomatik yaklaşıma olabildiğince bağlı kaldığı ve tırmanışın durdurulması için çağrılar yapıldığı bir dönemde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tamamen farklı bir yaklaşım.
Türkiye cumhurbaşkanı son yorumunda İsrail'i "terörist bir devlet" ve "ahlaksız" olarak nitelendirdi ve ülkesinin İsrail'i tanıyan ilk ülkelerden biri olduğunu unutarak 1949'da onunla resmi ilişkilere başladı.
Türkiye, İsrail'e "sözlü düşmanlığı" ifade etme hevesi karşılığında, sokağın dostluğunu kazanma çabasıyla Filistin davasına desteğini her zaman açıklıyor.
Çoğu kişi tarafından İsraillilere ve Filistinlilere karşı "çifte tutum" olarak görülüyor.
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), İbrani devletinin kuruluş yıldönümünde her yıl Ankara'daki İsrail büyükelçiliğinde düzenlenen bir kutlamaya karşılık gelen, Filistin davasını desteklemek için İstanbul'da düzenli olarak gösteriler düzenlemektedir.
Aktivistler, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl'in yıllar önce İsrail ulusal mezarlığına yaptığı ziyarette mezarına çelenk bıraktığı video klibini dağıttı.
Erdoğan, İsrail'i öven ve 15. yüzyıldan günümüze Türkiye ile Yahudi halkı arasındaki tarihi ilişkileri anlatan videoda karşımıza çıkıyor ve aralarındaki ilişkinin her zaman "barış" adına olduğunu iddia ediyor.
İstanbul Ekonomik ve Dış Politika Çalışmaları Merkezi Başkanı Sinan Ülgen, Ankara'nın İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için büyük çaba gösterdiğini söylüyor.
Ülgen, "Doğu Kudüs'teki tırmanma ve gerilim Türkiye için kötü bir zamanda patlak verdi" diye ekliyor.
Ülgen ve birçok gözlemci, geçmişte Knesset ve Filistin liderliği ile düzenli görüşmeler yapıldığı gibi, Türk hükümetinin İsrail ve Filistinliler arasında arabuluculuk rolü oynamayı amaçladığına inanıyor.
Erdoğan'ın İsrail'e yönelik şiddetli ve sık sık doğrudan saldırısına rağmen, özellikle iki ülke arasında artan ticaret alışverişi ve son yıllarda Türkiye'nin İsrail'e ihracatındaki artış ışığında, Ankara ile Tel Aviv arasında son zamanlarda görüşmeler yapıldı.
Erdoğan göreve başladığından beri İsrail ile ilişkileri derinleştirmeye çalıştı ve onu "stratejik" ilişki aşamasına taşıdı.
Türkiye, askeri düzeyde ABD'den sonra İsrail ordusu için en büyük silah fabrikalarına ev sahipliği yapan ikinci ülkedir.
Anlaşmalar, 900 milyon dolarlık bir maliyetle Türkiye'nin F-4 Phantom ve F-5 uçaklarının, değişimi sağlayan anlaşmaya 170 M60A1 tankının 500 milyon dolara Türkiye'ye yükseltilmesi yoluyla İsrail tarafından modernize edilmesiyle başladı. iki ülke arasında yılda 8 kez askeri pilotlar.
Ticari olarak İsrail, 2019'da 6 milyar dolarlık ticaret hacmi ile Türkiye'nin mallarını pazarladığı en önemli 5 pazardan biridir.
Türk havayolları İsrail'e giden ve İsrail'den gelen en büyük havayolu şirketidir.
0 Comments