10 Ekim Katliamı davasında, tanık olarak dinlenen Merve Dündar, Suriye'de bulunduğu sürece İHH (İnsani Yardım Vakfı) üzerinden gelen yardımları dağıttıklarını, Suriye’deyken silahının olduğunu ve 12 bin dolar karşılığında kaçak yollarla Türkiye’ye geldiğini öne sürdü.
Ankara Garı’nda 10 Ekim 2015’te IŞİD’in bombalı saldırısı sonucu yaşanan katliama ilişkin 16 firari sanık ile insanlığa karşı suçtan yargılanan sanık Erman Ekici yönünden devam eden davanın 11’inci duruşması görüldü. Duruşmada sanıkların Suriye’de birlikte yaşadıkları eşleri tanık olarak dinlendi.
Tanıklar SEGBİS ile bağlandı
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmaya sanık Erman Ekici tutuklu bulunduğu cezaevinden, yıllarca Suriye’de yaşamış olan ve kaçak yollarla Türkiye’ye dönüş yapan Hülya Yıldız, Merve Dündar ve Serpil Dere isimli kadınlar ise yaşadıkları illerde tanık olarak dinlenmek üzere Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.
Tanık Merve Dündar sanıkları tanıdığını söyledi
Duruşmada sanık Ömer Deniz Dündar'ın kardeşinin eşi olan tanık Merve Dündar dinlendi. Dündar, sanıklardan Rus Ayşe ismiyle bilinen Walentina Slobodjanjuk, Ömer Deniz Dündar ve Muhammed Zana Alkan'ı tanıdığını, 2018'den beri kendilerinden haber almadığını, yaşayıp yaşamadıklarını bilmediğini söyledi.
İHH itirafı
Evli olduğu Mahmut Gazi Dündar’la birlikte Suriye’de bulunduğu sürece İnsani Yardım Vakfı (İHH) üzerinden gelen yardımları dağıttıklarını söyleyen Dündar, “IŞİD bölgesinde kalıyorduk eşim Suriye’de bir iş yapmıyordu. Gelen erzakları ihtiyaç sahiplerine dağıtıyorduk. Eşim şu an YPG’de esir ve bildiğim kadarıyla sağ. Ömer Deniz Dündar’dan da yıllardır haber yok. En son 2017’nin sonlarında gördüm. Bizim eve gelmişti” diye konuştu.
"IŞİD küçüklere 35, büyüklere 50 dolar veriyordu"
Suriye’de IŞİD bölgesinde kaldıklarını ve herkeste silah olduğunu kaydeden Dündar, “Evde de silah ve el bombaları vardı, keleş vardı. Orada bir süre belirli bir maaş veriyorlardı. IŞİD veriyordu, büyüklere 50 dolar küçük çocuklara da 35 dolar veriyorlardı” dedi.
0 Comments