Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün (CTE) açıkladığı Eylül ayı verilerine göre, Türkiye’deki hapishanelerde toplam 460 doktoralı mahpus var. Doktoralı mahpusların çoğunluğunu erkekler oluştursa da bunlardan 6’sı doktoralı kadın mahpus. Ayrıca hapishanelerde doktoralı mahpusların yanı sıra toplamda 2 bin 371 yüksek lisans mezunu mahpus da var.
İleri dereceli mahkumların çok sayıda olması, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden bu yana Türk akademisi üzerindeki siyasi baskının boyutunu göstermektedir.
Darbe girişimi sonrasında toplam 7.316 akademisyen ihraç edildi. Türkiye'deki neredeyse tüm üniversitelerden profesörler ve öğretim görevlileri, hükümetin darbe sonrası baskısında hedef alındı. İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre hükümet, akademisyenlerin çalışmalarına ve öğrenci protestolarına müdahale ederek, otosansüre ve ülkedeki akademik özgürlüğün içinin boşaltılmasına yol açtı.
Bianet’teki habere göre; hükümlü ve tutukluların hapishaneye girişte beyan ettikleri mezuniyet durumuna göre hazırlanan bu veriler, akademik olarak kapatılmanın arttığını da gösteriyor. Öte yandan, CTE’nin Eylül ayı verilerine göre, doktora ve yüksek lisans mezunu mahpusların yanı sıra hapishanelerde toplam 27 bin 515 üniversite mezunu mahpus da bulunuyor.
Akademik dönemin yeni yeni başladığı şu günlerde “dışarı”da üniversiteyi yeni kazanmış öğrenciler barınma sorunu yaşarken, “içeri”de 27 bin üniversite mezunu mahpus ise eğitime özgürce ulaşamama sorunu yaşıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2019 yılı verilerine göre, Türkiye’deki hapishanelerde üniversite mezunu sadece hükümlü mahpus sayısı 20 bin civarında. Bu sayıya tutuklu mahpuslar da eklendiğinde ortaya çıkan tablo endişe verici boyutlara ulaşıyor. 2012 yılından 2019 yılına kadar ki sekiz yıllık süreç içerisinde üniversite mezunu mahpus sayısında ciddi bir artışın yaşandığı göze çarpıyor.
2012 yılında üniversite mezunu hükümlü sayısı 4 bin civarında iken, 2019 yılına gelindiğinde bu sayı beş kat artarak 20 binlere ulaşıyor. Tablodan çıkan sonuca göre ya son yıllarda üniversite mezunları daha fazla suç işlemeye başladı ya da üniversiteliler farklı/siyasi gerekçelerle giderek daha fazla tutuklanıyor.
Türkiye’nin en iyi kamu üniversitesi olarak gösterilen Boğaziçi Üniversitesi’nde 449 doktoralı öğretim üyesi bulunuyor. bir başka deyişle Türkiye cezaevlerinde Boğaziçi Üniversitesi’ndekilerden daha fazla doktoralı mahpus bulunuyor.
Akademik özgürlük, uluslararası insan hakları hukuku tarafından korunmaktadır ve hem akademinin bireysel üyeleri için fikir, ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlüğü gibi hakları hem de üniversitenin eğitim misyonuna devlet müdahalesinden bağımsız olması gereken kurumlar için özerklik haklarını içerir.
Türkiye'nin taraf olduğu Uluslararası Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi eğitim hakkını korumaktadır. Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi, eğitim hakkından yararlanmanın akademik özgürlüğe bağlı olduğunu tespit etmiştir.
Türkiye'nin taraf olduğu Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi (ICCPR), bireylerin düşünce, ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlüğü haklarını korur.
Akademik özgürlük de Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında ifade özgürlüğünün bir parçası olarak korunmaktadır.
0 Yorumlar