Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHM) iş insanı Osman Kavala'nın serbest bırakılması kararını uygulamayan Türkiye için "ihlal prosedürü" başlattı. Türkiye, böylece, 2010'dan bu yana Azerbaycan'dan sonra bu sürece tabi tutulan ikinci ülke oldu. Bakanlar Komitesi'nde yapılan oylamada, 35 ülke "ihlal prosedürü" başlatılmasına destek verdi. Avrupa Konseyi, Türkiye'den 19 Ocak'a kadar görüşünü iletmesini istedi. Kavala davasında bir sonraki duruşma 17 Ocak'ta.
Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Kavala kararını uygulayıp uygulamadığının tespiti hususunu AİHM'e havale etme niyetini içeren bildirimde bulundu.
"İhlal sürecinin başlatılabilmesi için" üye ülkelerin üçte ikisinin oyu gerekiyordu. Bu çoğunluk sağlandı. Resmi kararın açıklanması bekleniyor.
Ardından Türkiye'ye resmi bir bildirim gönderilecek ve Ankara’dan 19 Ocak'a kadar yanıt vermesi talep edilecek. Osman Kavala hakkındaki gelecek duruşma tarihi ise 17 Ocak. Kavala tahliye edilirse "ihlal süreci" gündemden düşmüş olacak.
Aksi halde Bakanlar Komitesi ikinci bir karar alarak ihlal prosedürünü başlattığını ilan edecek.
Komisyon, konuyla ilgili açıklamasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye'de yeterli delil olmamasına rağmen Kavala'nın tutuklu yargılanmasına karar verdiğini kaydetti.
Komite daha önce Kavala'nın serbest bırakılmasını talep eden 8 karar yayınladığını doğruladı.
Açıklamada, Avrupa Konseyi'ne üye 47 ülkeden 35'inin disiplin tedbirinin başlatılmasını desteklediği belirtildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Avrupa Mahkemesi'nin Osman Kavala'yı beraat ettirmesine rağmen Silivri Cezaevi'nde 1400 günden fazla tutuklu kalan işadamı Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına oy çokluğuyla karar verdi.
Uluslararası Af Örgütü, Türkiye'nin sivil aktivist Osman Kavala'yı serbest bırakmama gerekçelerinin "modası geçmiş" olduğunu değerlendirdi.
Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bağlayıcı kararını uygulamayı reddetmesi, Kavala'nın kişi hürriyeti hakkının ihlalidir ve Avrupa'daki insan hakları sisteminin bütünlüğü için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır" dedi. Uluslararası Af Örgütü'nün Avrupa'daki bölge ofisi.
0 Comments