Suriye üzerinden yasadışı yollardan patlayıcı, el bombası ve intihar yeleği ile Türkiye'ye giren beş yabancı uyruklu 5 kişiden oluşan Irak ve Suriye'de İslam Devleti (IŞİD) grubu, tutuklandıktan birkaç ay sonra Türk mahkemesi tarafından serbest bırakıldı.
Gruptaki bir Kazak kadın, intihar yeleğinin kendisine ait olduğunu ve intihar saldırısı düzenlemeyi planladığını diğer mahkûmlara itiraf etmesine rağmen sınır dışı edildi. Olay, IŞİD militanlarının Türkiye'de cezasız kaldığını ve uzun süredir devam eden iddiaları doğrulayarak terör eylemleri gerçekleştirme potansiyeline sahip kişilerin anavatanlarına dönmelerine izin verildiğini göstermektedir.
Yargıtay'ın 24 Kasım 2021 tarihli ve yabancı sanıklara tercüman ve avukat atanması konusunda emsal teşkil eden bir kararı, 2017'de DAİŞ davasına ilişkin çarpıcı ayrıntılar içeriyor.
Karara göre, 10 Haziran 2017'de Türk jandarmaları beş yetişkin – Azerbaycan vatandaşları Serkan Aliyev (34), eşi Gülnur Şirmemedova (42) ve Nazanın Zeynelova (47); Kazak vatandaşı Anaçtaçnır Pozdeyeva(39); ve Bosna vatandaşı, INTERPOL Kırmızı Bülteni kapsamında aranan Begzat Spahich (42) ile birlikte Türkiye'nin güneyindeki Kilis ili yakınlarındaki Suriye sınırındaki askeri bölgede iki çocukla birlikte. Şüphelilerin yakalandığı alanda yapılan aramada, içinde üç kilogram patlayıcı yüklü bir cihaz bulunan bir sırt çantası, intihar saldırılarında kullanılan bir yelek ve üç adet Rus yapımı el bombası bulundu.
Ancak Türk makamlarının Kazak uyruklu Anastaçnır/Anastasia Pozdeyeva'yı yeterince soruşturmadığı ve hakkındaki raporları zamanında değerlendirmediği ortaya çıktı ve skandala yol açtı.
Pozdeyeva ile aynı hücrede kalan Türk vatandaşları Aylin Buse Kaplan, Büşra Nur Tan ve Süleyman Akın, Pozdeyeva'nın tahliye olduğu 31 Ocak 2018 tarihinde Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılı olarak başvurarak, Pozdeyeva'nın cezaevine girdiğini bildirdi. onlara patlayıcıların ve yeleğin kendisine ait olduğunu ve bir intihar saldırısı düzenlemeyi planladığını söylemişti.
İddiaları ciddiye alan savcılık, 1 Şubat 2018'de tutukluları ifadeye çağırdı. Ertesi gün savcı, yeni delillerin ortaya çıktığını belirterek davanın görüldüğü Kilis'teki mahkemeye haber verdi.
31 Ocak'ta yeni delillerin bildirilmesine ve 2 Şubat'ta yeni suçlamalarda bulunulmasına rağmen İçişleri Bakanlığı onu ve kızını 9 Şubat 2018'de Kazakistan'a sınır dışı etti. sınır dışı edilmeyi bekleyen tutuklu, önemli yeni kanıtlar bulunmasına rağmen bu 10 gün içinde yeniden tutuklanmadı. Benzer başarısızlıkların Türkiye'de de son yıllarda sıklıkla yaşandığı düşünülürse, bunun sistematik ve devlet politikası olduğu söylenebilir.
0 Yorumlar