Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'nun uyuşturucu iddialarına yanıt




Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun uyuşturucu iddialarına sert yanıt verdi.

İktidarın uyuşturucu ile ülkeyi büyütmek gibi bir derdi olmadığını belirten Erdoğan, "Biz haramı iyi biliriz, helali iyi biliriz" dedi.

"Uyuşturucu ile mücadele eden Emniyet teşkilatına böyle bir hakaretin kabul edilemez olduğunu" da vurgulayan Cumhurbaşkanı, "Bu ne insafsızlıktır, bu ne vicdansızlıktır. Bu hazmedilir bir şey değildir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Polis Akademisi Mezuniyet Töreni'ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

"38 BİN EMNİYET MENSUBU İHRAÇ EDİLDİ"

"FETÖ'den PKK'ya kadar terör örgütlerinin hedefi olan emniyet teşkilatını sadece devlete ve millete hizmet edecek bir yapıya kavuşturduk. 15 Temmuz darbe girişiminden bugüne kadar 38 bin emniyet mensubunu ihraç ederek, teşkilatı FETÖ gölgesinden tamamen arındırdık. Aradan geçen 7 yılda, Akademi bünyesinde yetiştirilen 18 bin 398 komiser yardımcısı, 116 bin 269 polis memuru ve 28 bin 742 çarşı-mahalle bekçisiyle emniyet teşkilatını daha da güçlendirdik.

Türkiye yüzyılı vizyonumuzun öncelikli hedeflerinden biri de huzurun kökleştirilmesidir. Türkiye yüzyılı, şefkat ve merhamet yüzyılı olacaktır. Bunun teminatı sizlersiniz. Terör örgütlerine, uyuşturucu baronlarına, sapkın akımlara kaptıracak tek bir evladımız yok.

KILIÇDAROĞLU'NA UYUŞTURUCU YANITI

Siyasetin içinde olup da hükümetimizi, iktidarımızı cari açığını özellikle uyuşturucu kaynaklarından temin ettiği gelirle ettiği gelirle kapatacağını söyleyen zavallılara bir sözüm var, onu yarın söyleyeceğim.

Zira şu anda iktidarımızın uyuşturucuyla mücadele etmekten başka herhangi bir şeyi olmadığı gibi o tür kaynaklardan esinlenerek ülkeyi büyütmek gibi bir derdi de yoktur. Biz haramı iyi biliriz, helali iyi biliriz, haram size kalsın ey siyasiler. Bunu da böyle bilin. Sizlerin bu gurur gününde girmeyi hiç istemediğim bir hususta Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının güvenlik güçlerimize dün attığı bu iftirayı cevaplandırmayı Cumhurbaşkanı olarak sorumluluğumun bir gereği gördüğüm için değinmek mecburiyetinde kalıyorum.

Şu anda siz kalkıp da Güneydoğu'da, Doğu'nun değişik yerlerinde uyuşturucu köklerini toplamak suretiyle bu mücadeleyi veren emniyet teşkilatıma bu tür bir hakarette ve bu tür bir iftirada bulunamazsınız. Bu tür uyuşturucu köklerini toplayan teşkilat işte karşımda. Böyle bir teşkilatı, siz nasıl olur da 'Türkiye cari açığını uyuşturucu satmak suretiyle kapatıyor.' dersiniz. Bu ne insafsızlıktır? Bu ne vicdansızlıktır?

"HARAMI HELALİ GAYET İYİ BİLEN BİR İKTİDARIZ"

Yarın TBMM'deki grup toplantısında bu konuya ilişkin çok daha farklı bir konuşma yapacağım. Çünkü bu hazmedilir bir şey değil. Haramı, helali gayet iyi bilen bir iktidarı bu şekilde lekeleyemezsin, onu sen aynaya bak kendinde ara. Polisiyle, jandarmasıyla, sahil güvenliğiyle, emniyet güçlerimizin canları pahasına yürüttüğü uyuşturucuyla mücadeleyi hiçe sayarak, yalanlar ve iftiralar üzerinden benzer bir oyunun peşindedir. Halbuki biz, Batı ülkelerinin baş edemedikleri için resmen serbest bıraktıkları uyuşturucuyla mücadelede dünyaya örnek olacak bir başarıya sahibiz. Uyuşturucu satıcılarına öylesine göz açtırmıyoruz ki cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin üçte birinden fazlasını oluşturan 117 bini bu suçtan demir parmaklıklar arkasındadır. Sokaklardaki uyuşturucu satıcılarına karşı en küçük bir müsamahamız olmadığını bizzat İçişleri Bakanımız en çarpıcı ifadelerle defalarca söylemiştir.

"UYUŞTURUCUYLA MÜCADELEDE REKOR BAŞARILARA SAHİBİZ"

Geçmişte uzun yıllar boyunca Güney Asya'da üretilen uyuşturucunun Avrupa'ya sevk merkezi ve pazarı olan Türkiye, artık bu kirli kanalları önemli ölçüde tıkamıştır. Hem yakalanan uyuşturucu miktarı hem cezaevine atılan uyuşturucu satıcısı bakımından rekor başarılara sahibiz. Bu hakikate rağmen hem güvenlik güçlerimizi hem de ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanını, onun atadığı İçişleri Bakanını ilzam ederek kendine siyasi alan açtıklarını sananlar, uyuşturucu baronlarına hizmet etmektedir. Meclis kürsüsünde, uyuşturucu satıcılarından ve organ tacirlerinden vergi alarak ülke ekonomisini kurtaracağını hem de defalarca tekrarlayarak, ciddi ciddi anlatan bu zatın hezeyanlarına artık şaşırmayı bile bıraktık. Genel başkanı böyle yapan partinin milletvekilleri boş durur mu? Onlar da Yalova'da mahkeme basıp hakimlere hakaret ederek, bu milletin değil, ya teröristlerin ya hırsızların safında olduklarını göstermişlerdir.

Milletimizin irfanına havale ettiğimiz, bu tür iftiralara aldırmadan, gençlerimizi her türlü tehdide karşı korumak için elimizdeki imkanları sonuna kadar kullanmaya devam edeceğiz. Böyle bir konuyla huzurunuzda bulunmaktan gerçekten üzüntü duyuyorum ama bu tür saldırılar karşısında susmak da dilsiz şeytan olmayı gerektirir. Biz dilsiz şeytan da olmayacağız.

"DİJİTAL TERÖRE KARŞI ADIMLAR ATIYORUZ"



Terörün hedefleri açısından Kızılay'da bomba patlatmakla yalanı bir silah olarak kullanmak arasında hiçbir fark yoktur. Türkiye gibi benzer tehditlerle yüzleşen gelişmiş ülkelerin siber suçlara ve terör propagandasına karşı çeşitli adımlar attığını görüyoruz. Kısa süre önce Meclisimizin takdiriyle hayata geçen yasal düzenlemenin, ülkemizin dijital teröre karşı hukuk ve demokrasi zemininde yürüttüğü mücadeleyi daha da kolaylaştıracağına eminim. İnsanımızın, demokrasimizin ve devletimizin güvenliği noktasında gereken her türlü adımı atmakta en küçük bir tereddüt göstermeyeceğiz."


Post a Comment

0 Comments