Akademisyen Yasin Aktay, “Sözlerin Yetmediği Zamanda Yeter Ağıt” başlıklı yazısında Türkiye'de ırkçılık olgusunun ürkütücü artışı ve bunun Türk toplumu üzerindeki olumsuz yansımaları konusunda uyarılarda bulundu.
Aktay, ülkesinde "çirkin ırkçılık" olarak nitelendirdiği olaylara tanık olmaktan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, bunun insanlığı inkar ettiğini ve başkalarının acı çekmesinden zevk aldığını kaydetti. Bazılarının göçmenlerin, özellikle de Suriyelilerin çektiği acılarla alay ettiğini üzüntüyle sözlerine ekledi.
Aktay, evladını kaybetmiş bir anneye, aciz ve mazlumlara merhamet etmeyenin, ülkesine, halkına, hatta ailesine ve kardeşlerine de merhamet gösteremeyeceğini vurgulayarak, insanları merhamete davet etti. milliyetleri veya kökenleri ne olursa olsun diğerleri.
Ancak Aktay, dünyanın karşı karşıya olduğu zorluklara ve zorluklara rağmen "insanlığın umudu ve yaşayan vicdanın sesi" olarak gördüğü Türkiye'yi övdü.
Ancak bazı siyasetçilerin teşvikiyle Türkiye'de ekilen ve şimdi zehirli meyvelerini vermeye başlayan "yabancı düşmanlığı ve ırkçılık tohumları"nın da üzüntüsünü dile getirdi.
Aktay, son olarak faşist ve ırkçı nefretin yol açabileceği tehlikelere karşı güçlü bir uyarıda bulunarak, “Suriyeliler için güvensiz hale gelen bir ülkenin vatandaşları için daha güvenli ve rahat olacağını düşünmeyin, Faşist ve iğrenç ırkçı nefret, sahibini öldürene kadar herkese ulaşacaktır.”
0 Yorumlar